Birleşik Krallık, 40 yıl aradan sonra ilk süpersonik hava üstünlük savaş uçağını üretmek için geri sayımı başlattı. İngiltere, İtalya ve Japonya ortaklığında geliştirilen Tempest savaş uçağında üretim süreci resmen başladı. Projeye liderlik eden BAE Systems, uçağın kanat, gövde ve kuyruk bölümlerinin üretimi için dijital ve robotik imalat teknolojilerini kullanıyor.
Savunma sanayisinde “GCAP” (Global Combat Air Programme) adıyla da bilinen Tempest, 6. nesil savaş uçağı sınıfında yer alıyor.
Hız, gizlilik, yapay zekâ entegrasyonu ve açık mimari sistemiyle dikkat çeken uçak, savaş sahalarının çehresini değiştirmeye hazırlanıyor. BAE Systems, Rolls-Royce, Leonardo ve Mitsubishi Heavy Industries gibi dev şirketlerin dâhil olduğu program, sadece bir uçak üretimi değil, aynı zamanda geleceğin hava savunma teknolojilerine geçiş süreci olarak görülüyor.
Test uçuşları başlamadan veriler toplanıyor
Tempest henüz havalanmadan önce uçuş simülasyonları ile test edilmeye başlandı. Royal Air Force, BAE Systems ve Rolls-Royce pilotları, bu gelişmiş simülatörlerde 300 saatten fazla test uçuşu gerçekleştirdi. Yapılan testlerde uçuş kontrol sistemleri, manevra kabiliyeti ve pilotun uçakla olan etkileşimi değerlendiriliyor.
Uçağın gerçek uçuşa geçmeden önce bu kadar kapsamlı simüle edilmesi, olası sorunları daha erken tespit etmeyi ve geliştirme sürecini hızlandırmayı hedefliyor. İngiltere Savunma Bakanlığı Gelecek Savaş Uçakları Direktörü Richard Berthon, demonstrasyon uçağının tasarımının ilk kez gün yüzüne çıktığını belirterek üretimin hızla ilerlediğini ifade etti.
Uçak üretiminde 3D baskı, dijital ikizler, yapay zekâ, artırılmış gerçeklik ve giyilebilir teknolojiler aktif olarak kullanılıyor. Projenin gelecekte 1000’den fazla tedarikçiyi kapsayacağı ve binlerce kişiye yüksek nitelikli istihdam sağlayacağı öngörülüyor.
6. nesil uçaklar tehdit tanımını değiştirecek
GCAP ile geliştirilen Tempest, 6. nesil savaş uçakları arasında yer alacak. Bu sınıftaki uçakların en belirgin özellikleri; daha düşük radar izi, yapay zekâ desteği, insansız hava araçlarıyla koordineli uçuş ve hipersonik silahlarla entegrasyon yeteneği olarak sıralanıyor.
Tempest’in, düşman hava sahalarında daha uzun süre görev yapabilmesi için değişken döngülü motorlarla donatılması planlanıyor. Ayrıca açık mimari yapısıyla, ileride geliştirilecek olan yeni nesil silah sistemleri ve yazılımlar da uçağa kolaylıkla entegre edilebilecek.
GCAP’in nihai hedefi, 2040 yılı itibarıyla bu uçakları aktif görevde kullanıma sunmak. Tempest’in, İngiltere’nin savunma teknolojisinde lider konumunu koruyarak Japonya ve İtalya ile birlikte geleceğin hava üstünlüğünü sağlaması bekleniyor.



