Sabah saatlerinde Sidney-Hobart seferini gerçekleştiren Virgin Australia uçağında yaşanan yangın paniği, hem yolcular hem de havayolu için büyük bir krize yol açtı. Kabin içinde çıkan yangın nedeniyle acil durum ilan edilse de, kabin ekibinin hızlı müdahalesiyle facia son anda önlendi. Olayın nedeni olarak bir yolcunun çantasında bulunan lityum bataryanın aşırı ısınması gösteriliyor.
Virgin Australia’nın Sydney Kingsford Smith Havalimanı’ndan kalkan VA1528 sefer sayılı iç hat uçuşu, sabah saat 07.40’ta havalandı ve 09.11’de Hobart Havalimanı’na sorunsuz şekilde iniş yaptı. Ancak bu “sorunsuz” iniş, gökyüzündeki gerçekleri gizleyemedi.
Uçak inişe yaklaşık 10 dakika kala kabin içinde bir duman alarmı verdi. Kısa sürede müdahale edilen olay, büyük bir yangına dönüşmeden kontrol altına alındı.
Duman kokusu, acil durum çağrısı ve kahraman kabin ekibi
Olayın yaşandığı uçuşta bulunan yolculardan biri, Hobart Havalimanı’nda çalışmakta olan bir araç kiralama görevlisine yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 10 dakika kala üst dolaplardan birinden duman gelmeye başladı. Koku oldukça güçlüydü,” dedi. Bu ifadenin ardından kısa sürede devreye giren kabin ekibi, ilgili bölgedeki bagajı açarak içindeki yangına müdahale etti. Havayolu kaynaklarına göre, yangının kaynağı yolcunun çantasında bulunan bir lityum bataryaydı.
Pilotlar, yangın sırasında acil durum ilan etti ve Hobart’a inişi öncelikli hale getirdi. Uçak yere indiğinde itfaiye ekipleri uçağı karşıladı ve yangının çıktığı çantayı kabinden çıkardı. VH-YFY tescilli Boeing 737-800 tipi uçak olay sonrası hizmet dışı bırakıldı.
Virgin Australia’dan yapılan açıklamada, “Tüm yolcular uçağı standart prosedürlere uygun şekilde terk etti. Güvenlik her zaman önceliğimizdir. Kabin ekibimizin profesyonel ve hızlı müdahalesi sayesinde ciddi bir sonuç yaşanmadı,” denildi.
Uçuş iptalleri ve gecikmeler zincirleme etki yarattı
Yangın olayının ardından VH-YFY tescilli uçak bakıma alındığı için Virgin Australia’nın sonraki seferlerinde ciddi aksamalar yaşandı. Aynı uçağın 09.55’te Hobart’tan Sidney’e gerçekleştirmesi planlanan VA1531 seferi, 5 saatlik gecikmeyle VH-YFV tescilli yedek uçakla yapıldı. Olayın domino etkisi, akşam yapılacak Sidney-Melbourne VA866 uçuşunun tamamen iptal edilmesine neden oldu.
Yolculara verilen hizmetlerde aksaklık yaşanmaması adına Virgin Australia krizi yönetmeye çalışsa da sosyal medyada bazı yolcular gecikmeler nedeniyle mağduriyetlerini dile getirdi. Öte yandan olayda yalnızca bir kişinin duman solumaya bağlı olarak sağlık kontrolünden geçtiği açıklandı.
Havayolları batarya taşıma kurallarını gözden geçiriyor
Son yıllarda lityum batarya kaynaklı uçak içi yangınlarda artış yaşanıyor. Ocak 2025’te Güney Kore’de Air Busan’a ait bir Airbus A321-200 yer hizmetleri sırasında lityum bataryalı ekipmanlar nedeniyle tamamen yanmıştı. Bu gibi olaylar sonrası birçok havayolu, batarya taşıma politikalarında sıkı önlemler almaya başladı.
Virgin Australia da bu konuda düzenlemelerini hatırlattı. Havayolu kurallarına göre, “Yedek veya taşınabilir bataryalar (powerbank dahil) yalnızca el bagajında taşınabilir. Her batarya kısa devreye karşı korunmalı şekilde taşınmalı; orijinal ambalajında olmalı, ayrı plastik poşette ya da uçları bantlanmış şekilde yer almalıdır.”
Uçuş emniyeti uzmanları, lityum bataryaların uçuş sırasında yüksek ısıya maruz kalmaları durumunda “termal kaçak” yaşanabileceğini ve bu durumun kısa sürede yangına neden olabileceğini belirtiyor. Olayda facia yaşanmaması, Virgin Australia kabin ekibinin eğitimli ve hızlı müdahalesine bağlanıyor.
Sivil havacılık otoriteleri ise yaşanan bu tür olayların ardından batarya taşınmasına yönelik kuralları yeniden gözden geçirecek gibi görünüyor. Olayla ilgili resmi soruşturma başlatıldı ve uçağın üst bagaj bölmesinde hasar olup olmadığı araştırılıyor. Gelişmelerle birlikte, hava yolu taşımacılığında batarya güvenliği yeniden gündemin en üst sıralarına tırmanmış durumda.



