Havacılık sektörü köklü bir dönüşümün eşiğinde. Modern havayolu perakendeciliği üzerine Dublin’de gerçekleştirilen APEX FTE EMEA ve Ancillary & Retailing etkinliğinde, havayolu şirketlerinin teklif ve sipariş yönetimini tamamen yeniden yapılandıran sistemler masaya yatırıldı. Oturumun moderatörlüğünü Threedot’un kurucusu Eric Léopold üstlendi.
Léopold, “Modern Airline Retailing” kavramının yalnızca dağıtımdan ibaret olmadığını, müşteri deneyimini iyileştiren yeni süreçler ve sistemler aracılığıyla değer yaratmaya odaklandığını belirtti.
Havayolları artık kişiselleştirilmiş “teklifler” oluşturup “siparişleri” API’ler üzerinden yönetebiliyor. Ancak bu dönüşümün tamamlanabilmesi için sektörde hâlâ yaygın olarak kullanılan PNR, EDIFACT gibi eski sistemlerin terk edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Lufthansa Group 2031’e kadar tüm eski sistemleri bırakmayı hedefliyor
Etkinlikte konuşan Lufthansa Group Sipariş Dönüşümü Başkanı Dr. Jost Daft, havayolu sektörünün 1960’lardan kalma teknolojilerle çalıştığını belirtti. Dijitalleşmiş gibi görünen birçok süreç arka planda hâlâ kâğıtla ve manuel müdahalelerle yürütülüyor.
Daft’a göre bu sadece bir IT modernizasyonu değil, tüm ticari ve operasyonel süreçleri kapsayan uçtan uca bir dönüşüm. Özellikle havalimanı operasyonları, gelir muhasebesi, yer hizmetleri ve IT sağlayıcılarıyla tam bir uyum sağlanması gerektiğini vurguladı.
Lufthansa’nın hedefi, 2031 yılına kadar eski sistemleri tamamen bırakmak ve EDIFACT’tan uzaklaşmak. Bunun için ortak standartların sektörde yaygınlaşmasını hızlandıran konsorsiyumların öncülüğünü yapıyorlar.
Air France-KLM binlerce farklı teklifi aynı anda sunabiliyor
Air France-KLM Teklif Yönetimi ve Ek Hizmetler Başkan Yardımcısı Tiddo Veldhuis ise on yılı aşkın süredir yürüttükleri modüler dönüşüm sürecini anlattı. Şirketin yolculuğu, koltuk seçimi, bagaj, yemek gibi ek ürünlerin sunulmasıyla başladı. Bugün ise bu ürünler dinamik şekilde birleştiriliyor, fiyatlandırılıyor ve kanal bazlı olarak müşteriye sunuluyor.
Veldhuis, “Bir müşteri koltuk seçmek istiyorsa, bu ona kolayca sunulmalı. Bu bir hizmettir,” dedi. Ayrıca her hafta yapılan A/B testleriyle, müşterilerin hangi koltuğu neye göre seçtiği ve ne kadar ödemeye razı olduğu analiz ediliyor.
Modüller arttıkça kombinasyon sayısı da artıyor. Veldhuis, 10 modülle 1.000’in üzerinde farklı teklif sunulabildiğini belirtti. Bu da satış stratejilerinin artık dinamik ve kişiselleştirilmiş hale geldiğini gösteriyor.
Sektörün 2030-2031’e kadar eski sistemlerden tamamen kurtulması ve modern, veri odaklı, müşteri merkezli bir yapıya geçmesi bekleniyor. Ancak bu dönüşümün başarısı yalnızca teknolojiyle değil, havayolu şirketleri ile ekosistem ortaklarının birlikte ve uyum içinde hareket etmesine bağlı.



