Motor kriziyle boğuşan Delta Air Lines, dikkat çeken bir yöntemle filosunu ayakta tutmayı başarıyor. Şirket, hem Avrupa’dan ithal edilen uçaklardaki gümrük vergilerinden kaçıyor hem de motor sıkıntısını ilginç bir yöntemle çözüyor.
Avrupa’da bekletilen uçaklardan motor söküyorlar
Delta, Avrupa’da montajı tamamlanan ancak henüz sertifikaları çıkmamış olan Airbus A321neo uçaklarını teslim alamıyor. Bu uçaklar, koltuk konfigürasyonu sertifikalanmadığı için şu anda kullanılmaz durumda. Öte yandan, ABD’deki bazı A320neo modelleri ise motor arızaları nedeniyle yere indirildi. Arızaların kaynağı, Pratt & Whitney’nin ürettiği motorlardaki metal toz kirliliği olarak gösteriliyor.
Delta bu iki problemi birleştiren sıra dışı bir çözüme yöneldi: Avrupa’daki yeni ama uçamayan uçaklardan motorları sökerek ABD’ye gönderiyor. Bu motorlar, halihazırda arızalı olan A320neo’lara takılıyor ve uçaklar tekrar hizmete giriyor. Böylece hem motor problemi çözülüyor hem de Avrupa’da üretilmiş bir uçağı ABD’ye tam haliyle ithal etmeden 10% oranındaki gümrük vergisi ödenmemiş oluyor.
CEO Bastian: “Tarife ödemek gibi bir niyetimiz yok”
Delta CEO’su Ed Bastian, bu motor transferinin küçük çaplı ve geçici bir operasyon olduğunu vurguladı. Ancak aynı zamanda, benzer stratejileri daha önce de kullandıklarını itiraf etti. Bazı uçakların Japonya veya El Salvador üzerinden yönlendirilerek ABD’ye giriş yaptığı ve böylece ithalat vergilerinden kaçınıldığı da şirketin geçmiş uygulamaları arasında.
Bastian’ın açıklamasına göre, Delta gelecekte de benzer uygulamaları sürdürmeye hazır. “Yeni uçakların teslim sürecindeki belirsizlikler ve motor sorunları karşısında böyle çözümler üretmek zorundayız,” diyen Bastian, bu yöntem sayesinde iç hat operasyonlarını aksatmadan sürdürebildiklerini belirtti.
Vergi, motor krizi ve filo planları
ABD hükümeti, Avrupa’da üretilen uçaklar için yüzde 10 oranında ithalat vergisi uyguluyor. Bu durum, ABD merkezli havayolları için büyük bir maliyet yükü oluşturuyor. Öte yandan, motor üreticisi Pratt & Whitney’nin yaşadığı kalite kontrol sorunları da birçok havayolunun filosunda aksamaya neden oluyor.
Delta’nın bulduğu bu yöntem, yalnızca kısa vadeli bir çözüm değil, aynı zamanda havacılık sektöründe yaşanan karmaşık tedarik zinciri sorunlarına da ışık tutuyor. Bu tür geçici çözümler, özellikle Airbus ve Pratt & Whitney gibi dev tedarikçilerin yaşadığı üretim aksaklıkları devam ettiği sürece havayolları için kritik önem taşıyor.
Delta Air Lines’ın 2025’in ikinci yarısında bu uygulamayı yaygınlaştırıp yaygınlaştırmayacağı ise ilerleyen dönemde netleşecek.



